
Kuzey Makedonya’da bir günümüz
Üsküp- Kuzey Makedonya
Mustafa Paşa Camii, ÜSKÜP
Haydi Avrupa’ya katılanlar içinde blog yazan bir kaç kişiden biri de bendim. Ülke ülke Avrupa maceramızı instagramdan paylaşmaya devam ediyorum.
Selanik’ten sonraki durağımız Üsküp. Uykumuzu alıp enerjimizi depoladıktan sonra Bugünü Kuzey Makedonya’ya ayırıyoruz. Kuzey Makedonya sınır kapısında fazla beklemeden Kuzey Makedonya ile ikinci ülkemize geçiş yaptık. Makedonya’nın en büyük öe önemli kenti Başkenti Üsküp’e doğru yol alıyoruz.
Ve Üsküp… Üsküp’te ilk öncelikle büyük bir enerji ile otobüsümüzden inerek turumuza başlıyoruz. Tepeden aşağı doğru inerken kendimizi Türkiye’de imiş gibi hissettiğimiz Türk çarşısında rastladığımız Mustafa Paşa Camii Üsküp’teki İslam mimarisi eserlerinin en güzel örneklerinden biri.
Kuzey Makedonya’nın en güzel camileri arasında sayılıyor. Mustafa Paşa Camii 15. yüzyılın sonunda II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde vezirlik yapan Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Caminin girişinde bulunan Arap harfleriyle yazılmış kitabe yapıldığı dönemi anlatır. Türbe, 1963 depremi nedeniyle düşmüş olan kitabe bugün yapının içinde muhafaza ediliyormuş.
Kuzey Makedonya’nın en büyük Ortodoks kilisesi olan Aziz Ohrid Kliment Katedrali, oldukça farklı ve modern mimariye uygun olarak inşa edilmiş bir yapı. Modern Makedonya mimarisine büyük katkıda bulunan Slavko Brezovski tarafından tasarlanan kilise, Üsküp’ün en sıra dışı ve dikkat çeken yapısıymış. Katedralin en görkemli kısmı kubbesinde yer alan 70 metrekarelik fresk. Makedonya Ortodoks Kilisesi’nin en büyük Ortodoks tapınağı olan Aziz Ohrid Kliment Katedrali’nin önünde yer alan çeşme ise Müslümanlar tarafından hediye edilmiş.

Biz yapıyı dışından görüp, Türk Çarşısına doğru yola koyulduk. Açlık insana böyle şeyler yaptırıyor çünkü. Üsküp’ün Türk Çarşısı bölümünde gezerken kendimi güzel bir Anadolu kasabasında geziyor gibi hissettim. O kadar bizden bir yer ki. Türk çarşısında biraz turladıktan sonra, Destan Lokanta’da Üsküp köftesi yedik. Oldukça uygun fiyata, lezzetli ve fazlasıyla doyurucu bir porsiyonda sunuyorlar. Karnımızı doyurunca başladık gezmeye..
Üsküp’te gezilmeye değer çok fazla yer var. Sadece meydanda gördüğünüz heykeller bile onlarca güzel poz yakalamanızı sağlıyor. Ki insandan çok heykel görmüş olabiliriz. Ünlü düşünür Kemal abinin de ( @haydiavrupaya ) dediği gibi NÜFUSUN ONDA BİRİ HEYKEL OLAN ŞEHİR, ÜSKÜP..

Kuzey Makedonya Meydanı, ÜSKÜP
Çeşitli heykellere ev sahipliği yapan meydanın en meşhur heykeli 33 Metre yüksekliği ve dudak uçuklatan bütçesiyle atının sırtındaki Büyük İskender Heykeli.. Yine benzer büyüklükteki İskender’in babası 2.Filip ile birbirlerini selamlıyorlar. Bu iki heykelin ortasında konumlanan İskender’in annesi Olympias’ın İskender’e hamileliği ve büyüme sürecini anlatan dairesel heykeli de oldukça ilgi çekici.. Meydan ve heykeller gece ışıklandırmalarıyla daha da görkemli oluyor..
Arkeoloji Müzesi, ÜSKÜP
Üsküp’teki birçok eser oldukça eski, tarihi gibi duruyor. Fakat pek çoğu dudak uçuklatacak kadar yakın zamanlarda yapılmış. Ve aslında Avrupa’daki eserleri kendilerine uyarlamışlar. O kadar çok heykel var ki.. Şöyle anlatayım, bir noktadan fotoğraf çektiğiniz zaman bir kareye aynı anda pek çok eser sığdıra biliyorsunuz..
İnsan nereye bakacağını şaşırıyor bazen..😅 Yakın tarihte yapılmış olan bu eserlerden bir tanesi de ülke tarihinin önemli kişilerini tasvir eden heykellerle süslü Medeniyetler Köprüsü’nden geçerek ulaşabileceğiniz Arkeoloji Müzesi.. Müze, TİKA ve Üsküp Büyükelçiliği’nin katkılarıyla 2014 yılında faaliyete başlamış..

000 metrekarelik alana sahip olan bu müzenin ilk katında, Osmanlı da dahil olmak üzere çeşitli devletlere ait madeni paralar sergileniyor. Diğer iki katta ise farklı dönemlerde kullanılmış veya üretilmiş kaplar, çanaklar, heykeller bulunuyor. Müzenin en dikkat çekici parçaları, Kuzey Makedonya’nın ilk dönemlerinden günümüze ulaşmış kafataslarından yararlanılarak elde edilen 3 boyutlu maskeler ve Fenike kraliyet mezarlığının maketi..
Fotoğrafta da gördüğünüz gibi müze sadece turistlerin gezi alanı değil.. Benim pozuma da bir gelin ve damat girdi gezerken.
Gece olduğunda ışıklandırmalarla güzelliğine güzellik katılıyor müzenin.. Dönüş yolunda Taş Köprü üzerinden son bir bakış atıyoruz bu ışıl ışıl manzaraya.
Haydi Avrupa’ya katılanlar özellikle Üsküp’ün ışıl ışıl meydanlarını çok sevdi, eminim katıldğınız zaman siz de çok seveceksiniz.
Katılımcımızın diğer yazılarını okumak için Haydi Avrupa’ya Yorumlar sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
TAVSİYE BLOGLARI
Hayat ve Seyahat Blogunda yer alan tavsiye yazımız. Avrupa Turu tavsiye
Buju Yollarda Blogunda yer alan tavsiye yazımız. Avrupa Turu tavsiye