Üsküp- Makedonya

Üsküp gezilecek yerler açısından zengin bir şehir… Haydi Avrupa’ya ile Otobüsle Avrupa Turumuzda ikinci durağımız ülke olan Makedonya’dayız. Karış karış Üsküp’ü geziyoruz. Büyük Avrupa Turumuzda Balkan şehirleri de var.

Üsküp gezilecek yerler

Mustafa Paşa Camii, ÜSKÜP

Selanik’ten sonraki durağımız Üsküp. Uykumuzu alıp enerjimizi depoladıktan sonra Bugünü Makedonya’ya ayırıyoruz. Makedonya sınır kapısında fazla beklemeden Makedonya ile ikinci ülkemize geçiş yaptık. Makedonya’nın en büyük öe önemli kenti Başkenti Üsküp’e doğru yol alıyoruz. Ve Üsküp…

Üsküp’te ilk öncelikle büyük bir enerji ile otobüsümüzden inerek turumuza başlıyoruz. Tepeden aşağı doğru inerken kendimizi Türkiye’de imiş gibi hissettiğimiz Türk çarşısında rastladığımız Mustafa Paşa Camii Üsküp’teki İslam mimarisi eserlerinin en güzel örneklerinden biri.. Makedonya’nın en güzel camileri arasında sayılıyor. Mustafa Paşa Camii 15. yüzyılın sonunda II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde vezirlik yapan Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Caminin girişinde bulunan Arap harfleriyle yazılmış kitabe yapıldığı dönemi anlatır. Türbe, 1963 depremi nedeniyle düşmüş olan kitabe bugün yapının içinde muhafaza ediliyormuş.

Makedonya’nın en büyük Ortodoks kilisesi olan Aziz Ohrid Kliment Katedrali, oldukça farklı ve modern mimariye uygun olarak inşa edilmiş bir yapı. Modern Makedonya mimarisine büyük katkıda bulunan Slavko Brezovski tarafından tasarlanan kilise, Üsküp’ün en sıra dışı ve dikkat çeken yapısıymış. Katedralin en görkemli kısmı kubbesinde yer alan 70 metrekarelik fresk. Makedonya Ortodoks Kilisesi’nin en büyük Ortodoks tapınağı olan Aziz Ohrid Kliment Katedrali’nin önünde yer alan çeşme ise Müslümanlar tarafından hediye edilmiş.

Biz yapıyı dışından görüp, Türk Çarşısına doğru yola koyulduk. Açlık insana böyle şeyler yaptırıyor çünkü. Üsküp’ün Türk Çarşısı bölümünde gezerken kendimi güzel bir Anadolu kasabasında geziyor gibi hissettim. O kadar bizden bir yer ki. Türk çarşısında biraz turladıktan sonra, Destan Lokanta’da Üsküp köftesi yedik. Oldukça uygun fiyata, lezzetli ve fazlasıyla doyurucu bir porsiyonda sunuyorlar. Karnımızı doyurunca başladık gezmeye..

Üsküp’te gezilmeye değer çok fazla yer var. Sadece meydanda gördüğünüz heykeller bile onlarca güzel poz yakalamanızı sağlıyor. Ki insandan çok heykel görmüş olabiliriz. Ünlü düşünür Kemal abinin de ( @haydiavrupaya ) dediği gibi NÜFUSUN ONDA BİRİ HEYKEL OLAN ŞEHİR, ÜSKÜP..

Makedonya Meydanı, ÜSKÜP

Çeşitli heykellere ev sahipliği yapan meydanın en meşhur heykeli 33 Metre yüksekliği ve dudak uçuklatan bütçesiyle atının sırtındaki Büyük İskender Heykeli.. Yine benzer büyüklükteki İskender’in babası 2.Filip ile birbirlerini selamlıyorlar. Bu iki heykelin ortasında konumlanan İskender’in annesi Olympias’ın İskender’e hamileliği ve büyüme sürecini anlatan dairesel heykeli de oldukça ilgi çekici.. Meydan ve heykeller gece ışıklandırmalarıyla daha da görkemli oluyor. Üsküp gezilecek yerler listemizde sırada Arkeoloji Müzesi var.

Arkeoloji Müzesi, ÜSKÜP

Üsküp’teki birçok eser oldukça eski, tarihi gibi duruyor. Fakat pek çoğu dudak uçuklatacak kadar yakın zamanlarda yapılmış. Ve aslında Avrupa’daki eserleri kendilerine uyarlamışlar. O kadar çok heykel var ki.. Şöyle anlatayım, bir noktadan fotoğraf çektiğiniz zaman bir kareye aynı anda pek çok eser sığdıra biliyorsunuz..

İnsan nereye bakacağını şaşırıyor bazen..? Yakın tarihte yapılmış olan bu eserlerden bir tanesi de ülke tarihinin önemli kişilerini tasvir eden heykellerle süslü Medeniyetler Köprüsü’nden geçerek ulaşabileceğiniz Arkeoloji Müzesi.. Müze, TİKA ve Üsküp Büyükelçiliği’nin katkılarıyla 2014 yılında faaliyete başlamış..

6000 metrekarelik alana sahip olan bu müzenin ilk katında, Osmanlı da dahil olmak üzere çeşitli devletlere ait madeni paralar sergileniyor. Diğer iki katta ise farklı dönemlerde kullanılmış veya üretilmiş kaplar, çanaklar, heykeller bulunuyor. Müzenin en dikkat çekici parçaları, Makedonya’nın ilk dönemlerinden günümüze ulaşmış kafataslarından yararlanılarak elde edilen 3 boyutlu maskeler ve Fenike kraliyet mezarlığının maketi..

Fotoğrafta da gördüğünüz gibi müze sadece turistlerin gezi alanı değil.. Benim pozuma da bir gelin ve damat girdi
gezerken.

Üsküp gezilecek yerler gündüz de gece de bir başka. Gece olduğunda ışıklandırmalarla güzelliğine güzellik katılıyor müzenin.. Dönüş yolunda Taş Köprü üzerinden son bir bakış atıyoruz bu ışıl ışıl manzaraya.

Rahibe Teresa Evi, ÜSKÜP

Rahibe Teresa, doğum adı Agnes Gonca Boyacı olan Arnavut bir Katolik’tir. Hayırsever Misyonerler Cemaati’nin kurucusudur. Hayırsever faaliyetlerinden ötürü 1979 yılında Nobel Barış Ödülü kendisine verilmiştir.

Rahibe Teresa anısına yapılan bu evin alt kısmı müze olarak kullanılırken üst katı da bir kilise olarak kullanılıyor.

Bu yapının yanında ise henüz inşaatı devam eden bir ortodoks kilisesi var. (3.fotoğraf) Biz kilisenin veya müzenin içine girmedik. Önündeki banklarda soluklanıp, manzaranın keyfini sürdük. Ve acıkan karınlarımızı doyurmak için güzel bir cafe aramaya koyulduk. Fakat ikinci gidişim olacaksa gezeceğim ilk yer olarak listenin başına ekledim Rahibe Teresa’nın evini..

Dışarıdan bu kadar ilgi çeken bir yapının içi nasıldır, heyecanlanmadan duramıyor insan.

Taş Köprü, ÜSKÜP

Bazı kaynaklarda Mimar Sinan’ın eseri olduğu belirtilen Taş Köprü‘nün inşası, 1451-1459 yılları arasında gerçekleştirilmiş. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü adıyla da anılan yapı, 214 metre uzunluğa ve 6 metre genişliğe sahip.

Makedonya Meydanı ile Türk Çarşısı arasındaki ulaşımı sağlayan köprüden, günümüzde sadece yayaların geçişine izin veriliyor. 1555’teki depremde 4 sütunu ağır hasar gören, II. Dünya Savaşında ise tamamen yok edilme tehlikesini atlatan köprünün 1689 yılında gerçekleşen Karpoş İsyanında Kumanova dükünün idamına sahne olmuş.

Anlayacağınız Köprü’nün Üsküp tarihindeki yeri oldukça fazla. Bir köprüye göre pek çok şeye şahitlik etmiş.
Köprünün bir yanı meydan, bir yanı Türk Çarşısı.. Altınızda Vardar Nehri.. Üzerinde durduğunuzda pek çok eseri görebiliyorsunuz..Güzel manzaralara tanıklık ediyorsunuz.

Makedonya Mücadele Müzesi, ÜSKÜP

Makedonya Mücadele Müzesi, 2011 yılında ziyarete açılmış. Vardar Nehri’nin kıyısında faaliyetlerini sürdüren müze; Makedon halkının kendi ülkesini kurma çabası, tarihi ve kültürü hakkındaki bilgileri ziyaretçilere aktarmayı amaçlıyor. 2.500 metrekarelik alana sahip müze ulusal tarih açısından önemli kişileri tasvir eden 109 balmumu heykelden ve 16 tablodan oluşan koleksiyonu sergileniyor. Osmanlı döneminden Yugoslavya’dan ayrılığa kadarki süreci betimleyen kültürel tesiste inceleme fırsatını bulacağınız en önemli belge ise Makedonya Cumhuriyeti Bağımsızlık Bildirgesi..

Taş Köprü’nün üzerinden çektiğim bu poz nedense çok hoşuma gidiyor.. Sanırım pozun içinde aynı anda heykel, müze ve Vardar nehrinin olmasını Üsküp’ ün bir özeti olarak görüyorum.. Bu fotoğrafta arka planda gördüğünüz bina Mücadele Müzesi.. Binanın önden görüntüsü de çok ihtişamlı.. Fakat demin de belirttiğim gibi bu pozun benim gözümde yeri ayrı.

Makedonya Takı, ÜSKÜP

Pella Meydanı’nda yer alan Makedonya Takı ülkenin bağımsızlığının 20. yıldönümü kapsamında 2012 yılında açılmış. Makedonya Zafer Kapısı diye de bilinen takın tasarımı Valentina Stefanovska tarafından neo-klasik anlayışa bağlı kalınarak yapılmış. 4,4 milyon Euro’luk maliyeti nedeniyle eleştirilerin odağı haline gelen eserin inşasında granit ve mermer kullanılmış.

21 metre yüksekliğe sahip eserin üzerinde, tarih öncesi dönemlerden ülkenin bağımsızlığına kadar ki süreçte yaşanan önemli olayları betimleyen 32 rölyef bulunuyor. İçerisinde galeri ve hediyelik eşya dükkânı bulunan takın üst kısmından kent manzarasını izleyebiliyorsunuz..

?Geze geze bitiremediğimiz Üsküp’te son durağımız oluyor Makedonya Zafer Kapısı.. Ee haliyle kısmetine de gece düşüyor takın.. Gecesi ayrı, gündüzü ayrı güzel Üsküp’ ün.. Dolu dolu gezdiğimiz, keşfettiğimiz bu güzel günü bitirip gece yolculuğu için otobüsümüze dönüyoruz.. Sırada sürprizli bir durak var.