Estergon’u yeniden feth ettik :)
Estergon Kalesi, ESTERGON
Otobüsle Avrupa Turumuza Macaristan’daki Estergon Kalesi Gezimizle devam ediyoruz. Macaristan sınırları içinde olan ve Tuna Nehri’ni tepeden gören Estergon Kalesi, 13.yüzyılda yapılmış ve 1241’deki Moğol istilasına kadar Macar Krallığı’nın idari ve dini merkezi olmuş. Bu yönüyle Macar tarihinde de özel bir yeri bulunan kale, 50 yıldan fazla Osmanlı hâkimiyetinde kalmış.
Tuna Havzası’nda askeri ve ticari açıdan önemli bir noktada bulunan ve Roma döneminde kurulan Estergon şehri, 10-12. yüzyıllar arasında Macar Krallığı’na başkentlik yapmış. Kral IV. Bella’nın başkenti Budin’e taşımasından sonra bile önemini yitirmeyen kentin Türklerle tanışması 1526’da Budin’i alan Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleşmiş.
?️Kaleye adanmış bir de türkü var.. Estergon Türküsü.. 1595 yılında Osmanlıların kaleyi teslim etmek zorunda kalması üzerine yazılmış, içli bir türkü bu..
Kanuni Sultan Süleyman’ın 1543’teki fethinden yaklaşık elli yıl sonra Leh, Çek ve İtalyanlardan oluşan 80 bin kişilik haçlı ordusu tarafından kuşatıldığında, Estergon Kalesi’nde yalnızca beş bin Türk askeri bulunuyormuş. Hiçbir şekilde yardım alma ihtimali bulunmayan kale muhafızı Kara Ali Bey’in “Biz Rumeli gazileriyiz; kelle verir kale vermeyiz!” sözüyle kuşatma uzamış. Kuşatmanın uzaması düşman askerlerini yöneten kumandanların kendi yönetimlerindeki askerleri kırbaçlamaya başlaması üzerine Kara Ali Bey, “Şu mel’un kumandan yere düşürülürse kâfir askerlerinin hepsi geri dönecektir. Kim onu vurursa kendisine dilediği verilecektir!” demiş. Bu söz üzerine bir asker, düşman kumandanı öldürürmüş ancak Estergon Kalesi kumandanı Kara Ali Bey de şehit olmuş.
Kalede kıtlık ve susuzluğun başlaması ve yeniçerilerin ayaklanmasıyla kale düşmüş. Aralarında Anadolu Beylerbeyi Lala Mehmet Paşa’nın da bulunduğu esirler Tuna Nehri’ndeki gemilere bindirilerek Vişegrad‘a götürülmüşler. Bu acıyı nesilden nesile aktaran Estergon Türküsü böyle doğmuş. Pes etmeyen, baş vezirlik ve kumandanlık görevine tayin edilen Lala Mehmet Paşa, kalenin elden çıkışından on yıl sonra bir kez daha Estergon’u kuşatmış ve ele geçirmiş. Bu tarihten itibaren 78 yıl daha kaleye Türkler hakim olmuş..
Bu karede rehberimiz Erhan Abi’den Estergon Bazilikasını dinliyoruz.. Tam bu pozu çektiğim anda bize altın oranı anlatıyordu..? Bana enteresan gelen, keyifle dinlediğim konulardan biridir..
Peki nedir bu altın oran?
Altın oran, matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır.
İnsan vücudu başta olmak üzere doğadaki birçok nesne ve varlıkta enteresan bir şekilde bu orana uymaktadır. Bu yüzden bu orana Tanrı’nın oranı da demişler..
İlk olarak kimler tarafından keşfedildiği bilinmese de, Mısırlılar’ın ve Yunanlılar’ın bu konu üzerinde yapmış oldukları bazı çalışmalar olduğu görülmektedir.
Bir yapı ya da sanat eserinin altın orana yakınlığı, onun aynı zamanda estetik olarak güzelliğinin bir ölçüsü olarak kabul görmüştür.
Avrupa turumuz boyunca rastladığımız, göze hitap eden birçok eser bu kurala uyularak yapılmış aslında..
Estergon Bazilikası da bu eserlerden biri.. İnsanı büyüleyen bir yapısı var. En sevdiğim yerler listesinde başı çekiyor bu özelliğiyle. Alt kiliseden kubbenin küresine kadar olan yükseklik 100 metredir ve bu özelliği ile Maceristan’da ki en yüksek binadır Estergon Bazilikası.
Ana girişin üzerindeki metinde ise, “CAPUT MATER ET MAGİSTRA ECCLESİARUM HUNGARİAE” yazmakta.. ‘Macar kiliselerinin başı, annesi ve öğretmeni’ demekmiş.
Esztergom Bazilikası ilk olarak Prens Géza tarafından yaptırılmış. Daha sonra Osmanlı döneminde yerine cami yapılmış. Esztergom tekrardan Macarların eline geçtiğinde ise bu sefer cami yıkılarak yerine yeniden, bugün halen ayakta duran kilise yapılmış. Maceristan’a en büyük, Avrupa’nın ise en büyük 3.kilisesi olarak biliniyor.
Tepedeki Esztergom Bazilikası ilk olarak Prens Géza tarafından yaptırılmış. Daha sonra Osmanlı döneminde yerine cami yapılmış. Esztergom tekrardan Macarların eline geçtiğinde ise bu sefer cami yıkılarak yerine yeniden, bugün halen ayakta duran kilise yapılmış. Maceristan’a en büyük, Avrupa’nın ise en büyük 3.kilisesi olarak biliniyor.
Kral István Estergon’da doğmuş ve 1000 yılında Macaristan’ın ilk kralı olarak tacını burada, Estergon Bazilika’da giymiş.. Bunu yansıtan bu heykel de bazilikanın yanında bulunuyor.
Tuna Nehri
Avrupa’daki en büyük 2. Akarsu olma özelliğine sahip olan Tuna Nehri, tam 10 ülkeden geçerek, Karadeniz’e dökülür. Uluslararası nehir olma özelliğine sahiptir. Bizim Tuna ile ilk karşılaşmamız Estergon’da oldu. Ama asla son değil.. Nehre bu noktadan baktığımızda sıradaki durağımız Slovakya’yı görebiliyoruz.. ?Sıradaki durağımız Bratislava..??♀️
Haydi Avrupaya
Baştanbaşa Otobüsle Avrupa Turu - Kuzey Avrupa ve İskandinav turu - Orta Avrupa ve Balkan Turu. Ankara İstanbul ve İzmir çıkışlı Otobüsle Avrupa Turları