Bernini ve Roma
Gian Lorenzo Bernini
Bernini hakkında:
Bernini ve Roma her ikisi de birbiriyle bütünleşen iki isim. Roma’da gezilecek yerler listesi oluştursanız listenin yüzde sekseninde Bernini’nin imzasına rastlarsınız. Papa VIII Urban Bernini’ye şöyle demişti: Sen Roma için yaratıldın. Roma da senin için…
82 yıllık ömründe sayısız eser bırakan Gian Lorenzo Bernini 17. Yüzyılda yaşamış İtalyan heykeltıraş ve mimar.
Görsel Sanatlar Ustası
Shakespeare için drama konusu olan şey, Bernini için heykel olabilir sözünden hareketle, etkisi son derece güçlü olan ilk pan-Avrupa heykeltıraş Bernini olarak tanımlanır.
Bernini sadece heykeltraş ve mimar değildi, çok yönlü görsel sanatlar ustasıydı.
O bir ressamdı (çoğunlukla küçük yağlı boyalar) ve tiyatronun da önemli bir adamıydı: sahne setleri ve tiyatro makineleri tasarlardı. Oyunlar (çoğunlukla Karnaval hicivleri) yazdı, yönetti ve oyunculuk yaptı. Lambalar, masalar, aynalar ve hatta antrenörler de dahil olmak üzere çok çeşitli dekoratif sanat objeleri için tasarımlar da üretti. Aynı zamanda bir şairdi.
Zamanın Michalengelosu
Zamanın Michalengelo’su olarak bilindi. Çoğu kişi ise heykelde Michalengelo ile aynı kabiliyete sahip olduğunu hatta onu geçtiğini bile iddia etti. Howard Hibbard on yedinci yüzyılın tamamında “Bernini ile karşılaştırılabilir hiçbir heykeltıraş veya mimar olmadığını” iddia etti.
Yeteneği, heykelcilik sınırları içinde değerlendirilemeyecek kadar öteye geçmişti. Kendi zamanı içinde; heykel, resim ve mimari bir bütün olarak ortaya kondu ve dev eserler bırakıldı. Sanat tarihçisi Irving Lavin tarafından “görsel sanatların birliği” olarak adlandırıldı.
Çok yönlü beceri ustası
Hem iç ve dış mimar ve hem şehir plancısı olarak dini ve dini olmayan binalar, heykellerle süslü ayrıntılı çeşmeler, meydanlar, mimariyi ve heykeli birleştiren devasa eserler, mezar anıtları ve bir dizi tasarladı, tasarımlarının çoğunu hayata geçirme şansı buldu.
Çok yönlü geniş tekniği, hayal gücü, mermeri şekillendirmede becerisi, Michelangelo’nun değerli bir halefi olarak kabul edilmesini sağladı. Neslinin diğer heykeltıraşlarını ise geride bıraktı
Bernini’nin hayatı
Bernini 1598’de Napoli’de doğdu. Baba tarafından aslen Da vinci, Michalengelo, Giotto, Galileo gibi dâhilerin memleketi Bernini de Floransalıdır. Babası da tanınmış heykeltıraş olan Pietro Bernini’nin 13 çocuğundan altıncısı olarak dünyaya geldi.
Bernini ve Roma daki eserleri sıralandığı zaman şunu söyleyebilirsiniz. Bu kadar ayrıntılı eserleri bir kişi 82 yıllık ömrüne bile sığdıramaz.
Doğrudur. Gian Lorenzo Bernini ilerki zamanlarında çevresinden destek almıştır. Ancak tasarımların tamamı kendisine aittir.
8 yaşında bir dahi
Gian Lorenzo Bernini, çocukluk döneminde bile dehasını ortaya koymuştu. “Sadece sekiz yaşındayken bir dahi olarak tanındı ve babası Pietro tarafından sürekli olarak sanata teşvik edildi. (İspanyol Merdivenleri başındaki kayık şeklindeki havuz ve içindeki yunuslar Çocuk Lorenzo ve Pietro Bernini tarafından yapılmıştır.)
Ona ‘yüzyılının Michelangelo’su’ olarak selamlayan önemli müşterilerin hayranlığını ve övgüsünü kazandı.
Napoli’den Roma’ya taşındıktan sonra daha çok genç yaşta Papa V. Paul’un dikkatini çekti. 22 yaşında Papa V. Poul’un büstünü yaptığında beklentileri karşıladı.
V. Poul dönemi – Borghese Ailesi
Kardinal Scipione Borghese himayesindeki Bernini
Roma’ya bu kadar güzel eserler kazandıran şey Bernini’nin dehası ile sanata aşık olan Borgese Ailesinin bir araya gelmesi oldu.
Deyim yerindeyse çok zengin ve çok güçlü Kardinal Scipione Borghese’in ve yine Borghese Ailesi’nden Papa V. Poul’un desteği ve himayesi; Bernini’nin Borghese’ların sanatçısı olması Bernini’ye, Borgese’lara ve daha doğrusu Roma’ya bir şans oldu.
Bernini’nin itibarı ve şöhreti şimdi Roma’daki Galleria Borghese’de gösterilen 1619 ve 1625 yılları arasında yaptığı dört başyapıtla kesin olarak gerçekleşti.
Sanat tarihçisi Rudolf Wittkower’a göre bu dört eser – Aeneas, Anchises ve Ascanius (1619), Proserpina’nın kaçırılışı, (1621–22), Apollo ve Daphne (1622–25) ve David (1623-24) oldu.
Bernini’nin sanatsal tarzı
Rönesans heykelinin klasik ihtişamını ve Maniyerist dönemin dinamik enerjisini uyarlayan Bernini, dramatik gerçekçilikle, duyguları; dinamik, tiyatro kompozisyonlarını güçlü bir şekilde içine alan, dini ve tarihi heykeller için yeni, belirgin bir şekilde Barok anlayışı oluşturdu.
Bernini’nin karakterleri yoğun psikolojik durumlarını yansıtır. Aynı zamanda hem muhteşem bir ihtişam vardır, hem de son derece dramatik anlatılar tasvir edilebilmektedir.
Selefleri tarafından yapılan heykellerin aksine, bunlar anlatmaya çalıştıkları hikayelerde anlatı gerginliğinin belirli noktalarına odaklanıyor: Aeneas ve ailesi yanan Truva’dan kaçıyor; Pluto’nun sonunda avlanan Persephone’u kavradığı an; Apollo’nun sevgili Daphne’yi ulaştığında bir ağaca dönüşmeye başladığı an.
Ünlü David heykeli
Bernini’nin David’i bunun bir başka heyecan verici örneğidir. Michelangelo’nun hareketsiz, idealize edilmiş David’i savaşı düşünürken bir elinde bir kaya, diğer elinde bir sapan tutan konuyu gösterir.
Gerçekten olağanüstü derecece kalite barındıran ünü hak etmiş bir eser olmakla birlikte; Donatello’nun da dahil olduğu diğer Rönesans sanatçılarının hareketsiz versiyonları, konuyu Goliath ile yapılan savaştan sonra kazandığı zaferi gösteriyor.
Bernini, devle aktif mücadelesi sırasında Davut’u, vücudunu Goliath’a doğru mancınık yapmak için bükerken gösterir. Bu anları vurgulamak ve izleyici tarafından takdir edilmelerini sağlamak için Bernini, heykelleri belirli bir bakış açısıyla tasarladı. Villa Borghese’deki orijinal yerleşimleri duvarlara karşıydı, böylece izleyicilerin ilk görüşü anlatıların dramatik anıydı.
Bernini heykellerinin özelliği
Böyle bir yaklaşımın sonucu heykelleri daha fazla psikolojik enerjiye yatırmaktır. Daphne’nin korku ve şaşkınlıktaki geniş ağzı, David’in kararlı konsantrasyonda dudağını ısırması veya Proserpina umutsuzca kendini kurtarmak için mücadele etmesi.
Psikolojik gerçekçiliği tasvir etmenin yanı sıra, fiziksel ayrıntıları temsil etmek için daha büyük bir endişe vardır eserlerinde Bernini’nin.
Plüton’un tokalı saçları, Proserpina’nın esnek eti veya Daphne’yi sarmaya başlayan yaprak ormanı, Bernini’nin karmaşık gerçek dünya dokularını mermer biçiminde temsil etmenin kesinliğini ve zevkini gösterir.
Papa VIII. Urban Dönemi
Aziz Petrus (St. Pietro) Bazilikası içinde Baldacchino
Bernini hayatı boyunca Papaların himayesi altında ve onlardan büyük saygı gören bir sanatçıydı. Yeteneği ve duruşu sayesinde Bernini Roma’da çok yönlü becerilerini gösterme fırsatı elde etti.
Özellikle Borghese Ailesinden Papa V. Paul, Barberini ailesinden Papa VIII. Urban, Sienalı Papa VII. Alexander, X. İnnocentius Bernini’nin parlayışında, eserler ortaya koymasında etkili oldu.
Bernini ve Roma
VIII Urban tarafından Bernini St Peter Bazilikası’nın Baş Mimarı olarak atandı. Bundan sonra Bernini’nin çalışması ve sanatsal vizyonu Roma’nın sembolik kalbine yerleşti.
Aziz Petrus Bazilikası’nın içindeki Baldacchino (St Peter’ın mezarı üzerinde büyük bir sarmal yaldızlı bronz gölgelik, çardak) Aziz Petrus Meydanı, Bazilikanın iç süslemeleri Bernini tarafından tasarlandı ve yapıldı. Bernini bu başarıları ile tarihe geçti.
Bernini bu arada Urban VIII’in bir dizi büstünü yaptı.
Aynı zamanda VIII. Urban’ın kuzeni Kardinal Francesco Barberini’nin aile büstünü veya en önemlisi, Koleksiyonce ve aynı zamanda Ressam Caravaggio’nun da patronu olan sanatsever Kardinal Scipione Borghese’nin İki eserleri arasına kattı.
Scipione’nin yüzündeki ifadenin geçici doğası, genellikle statik sanat eserlerindeki hareketi temsil etmek için Barok endişesinin ikonik sanat tarihçileri tarafından not edilir. Rudolf Wittkower’a göre “seyirci, bir gözün pırıltısında sadece ifade ve tutumun değil, aynı zamanda rasgele düzenlenmiş mantonun kıvrımlarının da değişebileceğini” hisseder.
Costanza Büstü
Bernini’nin sıradışı bir çalışması da şudur: Yardımcılarından birinin karısına aşık olmuştur. Kadının mermer portresini, büstünü yapmaya karar verir ve yapar. Costanza Büstü! Avrupa’da aristokrat olmayan ilk kadının bitmiş büstüdür.
Bernini Cosyanza’nın kendisini aldattığı iddiasıyla Costanzaya şiddet uygulamaya teşebbüs etmişse de Papa VIII. Urban onun adına müdahale etti ve kadın para cezasına çarptırıldı.
I. Charles Büstü
Bernini ve Roma denildi ancak Bernini sadece Roma’da değil, Avrupa’da da eserler bıraktı. Şöhreti İtalya yarımadasını da aştı.
1630’ların sonlarında, Avrupa’da mermerde en başarılı portrelerden biri olarak bilinen Bernini, sanat meraklısı büyük aristokratların beğenisini kazanmıştı.
Bu sanat meraklılarından biri de tarihte ilk kez idam edilerek görevine son verilen İngiltere Kralı I. Charles’tı. İngiltere ile Katolik Kilisesinin aralarını yumuşatmak amacıyla Bernini, İngiliz Kralı I. Charles için Van Dyke’nin resminden büst çıkardı.
Papa VIII. Urban tarafından Kraliçe Henrietta Maria’ya (Fransa Kralı IV. Henri ve onun ikinci eşi Marie de Medici’nin kızı Fransa’nın veliaht Prensi XIII. Louis’nin en küçük kız kardeşi) Charles’ın Katolik Kilisesi ile yeniden bağlantı kurması umuduyla hediye edildi.
Heykel Kral tarafından çok beğenildi. Ne yazık ki 1698’de Whitehall Sarayı’ndaki yangında kayboldu. Ama kopyası yapılabildi.
X. Innocentius Dönemi
1644 yılında VIII. Urban’ın ölümü üzerine yerine gelen Papa X. İnnocentius dönemi Bernini için sıkıntılı bir süreç oldu. VIII. Urban döneminde yaptırılan Aziz Petrus Bazilikası ön cephesine yerleştirilen 2 çan kulesinin binada çatlaklara neden olması Bernini’nin kariyerini olumsuz etkiledi.
Bernini’nin rakipleri bu süreçten faydalandı. Sorumlu olarak Mimar Bernini iddia edildi. Daha sonraki XI. Clemens döneminde yapılan soruşturmada çan kulelerinin daha önceki yapılan kaidelerin zayıf olmasına bağlı olarak binayı çatlattığı ortaya çıktı. Bernini aklandı. Bernini X. Innocentius’un izniyle S. Petrus Bazilikasının Baş Mimarı olarak görevini sürdürdü.
St. Pietro Bazilikası içi
Bernini ve Roma dedik. Gerçekten de Bernini Roma’ya hayat veren heykeltraştır. St. Pietro Bazilikası bugün içini gezen herkesi hayrete düşürür. Renkli mermer bezemeler, kabartmalar, küçük ve büyük heykeller, tablolar, nereyse 1 metrekare boş kalan yer olmayacak derecede duvar ve tavan süslemeleri başlı başına tek parça halinde Bazilika’nın bir sanat eseri olmasını sağlar.
Bernini’nin tasarımı ve yönlendirmesi ile Bazilika süsleme çalışmaları devam etti.
Bernini VIII. Urban’ın anıt mezarı işini de almıştı. X. Innocentius zamanında Barberini ile iyi geçinememesine rağmen Papa; VIII. Urban’ın anıt mezarı üzerinde çalışmasına müsaade etti. Urban’ın mezarını tamamladıktan birkaç ay sonra, Bernini hakkında rivayetler söylenen, bugün Roma’ya gelen herkesin başlıca uğradığı yerlerden biri olan Novona Meydanı’ndaki Dört Nehir Çeşmesini yapmaya başladı.
Maria Raggi Anıtı
Bernini’nin Roma’nın önde gelen sanatçısı olarak konumunu Dört Nehir Çeşmesi yapımındaki başarısı ile devam etti. Bernini, Papa X. Innocent ve Roma’nın din adamları ve aristokrasisinin diğer kıdemli üyelerinden ve ayrıca Roma’nın dışından da işler almaya devam etti . Böyle bir ortamda Bernini’nin sanatsal tarzı gelişti.
Bunlardan bir tanesi de Pantheon yakınındaki Minerva Bazilikasına ölen rahibe Maria Raggi için havada asılı kalan görünüşte yüzen madalyon gibi yeni tür mezar anıtları tasarladı. Önünde yer alan küçük bir fil üzerinde dikilitaşın bulunduğu anıt da Bernini tarafından Roma’ya kazandırıldı.
Tartışmalı Avila Teresa Haykeli
Cornaro Şapeli Bernini’nin heykel, mimari, fresk, sıva ve aydınlatma sistemi ile görsel sanatlar bütünüdür. Cornaro Şapeli’nin merkezi odağı, İspanyol rahibesi ve aziz olan Teresa Avila’sıdır.
Bernini, izleyiciye, parlayan beyaz mermerde, Güzelliği ile göz kamaştıran Teresa’nın kalbini delen oku nazikçe tutan meleğin sessizce gülümseyen halini tasvir ederek sanki tiyatrovari canlı bir portre sunuyor.
Şapelin her iki tarafında Cornaro ailesinin çeşitli üyelerinin kabarttığı portreler (Şapel için görevlendiren Kardinal Federico Cornaro da dahil olmak üzere) kendi aralarında konuşma yapar haliyle olağanüstü derecede güzel bir çalışma ortaya koymuştur.
Bernini’nin gizli aydınlatma tekniği, ince yaldızlı girintileri, yirmiden fazla renkli mermer türü ve tüm görsel sanat ve teknik formlarını kullandığı bu eserde tüm yeteneğini ve sanatsal becerisini kullanmıştır.
Papa VII. Alexander dönemi
Papa VII. Alexander Chigi (1655-67) sistematik ve kararlı şekilde (ama maliyetli) Roma’yı muhteşem bir dünya başkentine dönüştürmek için son derece iddialı bir planı uygulamaya başladı.
On beşinci yüzyılda Rönesans papazları altında başlamış olan Roma’nın ihtişamının uzun ve yavaş rekreasyonunu hayata geçirdi.
Şehirde büyük ölçekli mimari değişiklikler yaptırdı, örneğin yeni ve mevcut binaları sokaklar ve meydanları açarak birbirine bağladı. Bernini, bu dönem boyunca binaları (ve yakın çevresini) verilen fırsatla tasarlamaya daha fazla eğildi.
St. Pietro Meydanı
Bernini’nin bu dönemde St Peter’e giden meydanı da ele aldı. Daha önce geniş, yapılandırılmamış bir alanda, her biri dört beyaz sütundan oluşan iki büyük yarı dairesel alan oluşturdu.
Vatandaşların, hacıların ve ziyaretçilerin herhangi bir şekilde toplanmasını sağlayacak oval şejklinde bir meydan olarak tasarlandı. Kilise’nin balkonundan bekleyen kalabalığı sağa sola açılmış iki kol ile kucaklayacak tarzda ve geniş hacmiyle mimari olarak Bernini’nin “kesin bir başarısı” olarak kayıtlara geçti.
Fransa’yı ziyaret ve Kral XIV. Louis’e hizmet
Lorenzo Bernini Nisan 1665’in sonunda ve hala Roma’nın en önemli sanatçısı olarak kabul edildiği bir dönemde Papa VII. Alexander’ın da isteği ile Fransa Kralı XIV. Louis için çalışmak üzere Paris’e gitti.
Louvre Kraliyet Sarayı üzerinde bir mimarın çalışmasını isteyen XIV. Louis, Atlı heykel ve büstünün de yapılması konusunda Bernini ile anlaştı. 6 ay boyunca Paris’te kalacaktı. XIV. Louis’ye Bernini; tercümanlık, rehberlik ve genel anlamda sanatsal konularda arkadaşlık olarak da görev yapacaktı.
O dönemki Bernini ziyaretinin tüm detayları bir kamu görevlisi tarafından kayıt altına alındı. Bernini Paris’e ilk gelişi sükse etkisi yaptı.
Paris’te Tutunamayan Bernini
Sanata Roma ve Floransa halkı kadar aşina olan Paris halkı Bernini sokağa çıktığı zaman sokaklar hayran kalabalıklar ile kaplanırmış. Ama işler kısa süre sonra tersine gitmeye başlamış.
Bernini’nin tasarımları (genellikle Louvre tasarımları) Louis ve mali danışmanı Jean-Baptiste Colbert tarafından fazla İtalyan ya da fazla Barok tarzda görüldüğü için reddedilmiş.
Estetikten uzak fayda ve rahatlık gözetilen mimari planların reddedilmesi arkasında Genç bir Kral ile büyük bir sanatçı arasında yeterince birbirlerine saygı gösterilmediği için de işlerin kötüye gitmiş olması muhtemel.
Paris’teki diğer projeler de benzer şekilde hayata geçmedi ya da beğenilmedi. Bernini Fransız sarayında samimi dostluklar kuramadı. İtalya’nın, Roma’nın sanat ve mimarisine övgü yapan Bernini Fransız kültürünün çeşitli yönleri hakkında, özellikle de sanatı ve mimarisi hakkındaki sık sık olumsuz yorumlarda bulundu.
Hatta ve hatta Guido Reni’nin bir tablosunun tüm Paris’ten daha değerli olduğunu bile söyledi.
Paris’teki zamanından kalan tek iş XIV.Louis’in Büstü ve atlı heykel
Bernini Paris’te sadece Louis’in büstünü yaptı. Büst görkemli görünmemiş olacak ki Bernini ona görkemli bir kaide de tasarladı. Büst Versay’a götürüldü. Bernini 6 aylık Paris macerasından sonra Roma’ya döndüğünde Spietro Bazilikasında yer alan Consrtanstin Atlı Heykelinin geliştirilmiş ve büyükçe bir halini yaptı. Ölümünden sonra Paris’e gönderildi.
Bu heykel de beğenilmedi ve Louis tarafından yok edilmesi emredildi. Louis’i yok edilmemesi üzerine ikna ettiler ve atlı heykel Versay’ın bahçesine dikildi.
Zarar verilmesi ihtimaline karşı ve Louis’in itibarına gölge düşürülmemesi için bunun yerine eski Roma kahramanı Marcus Curtius’un ateşe atlamasını temsilen değiştirilerek yeniden tasarlandı. Hala Versay’ın bahçesinde üzerinde hiçbir kitabe bulunmadan durmaktadır.
1988 yılında heykelin kopyası yaptırılarak XIV. Louis – Bernini tarafından yapılmıştır şeklinde Louvre’un avlusuna Cam Pyramidin önüne konmuştur. Louvru’un avlu-bahçesindeki tek heykel ya da eserdir.
Papa IV. Clement Dönemi ve Melekler Köprüsü
Paris’ten dönüşünü izleyen yıllarda Papa olan IV. Clement Bernini’nin iyi anlaştığı son Papa oldu. 1669 yılında Papa IX. Clement, Meleklaer Şatosu önünde St Pietro Bazilikasına giden köprünün imarı ve üzerinde bulundurulacak heykelleri köprünün adı ve amacı ile mükemmel bir şekilde uyumu için Gian Lorenzo Bernini’yi görevlendirdi.
Bugün köprü boyunca gördüğümüz heykellerin yapımı için Bernini kolları sıvadı. Ancak Bernini sadece iki meleğin gerçek yapımını bitirdi – “INRI” Yazılı Melek ve Dikenlerden Taç tutan melek. Bu iki heykel IX. Clement tarafından köprüde sergilenmek için fazla değerli bulunduğundan dolayı Andrea delle Fratte Şapeline götürülmüştür ve hala orda sergilenmektedir.
Bernini’nin köprü tasarımı ve vizyonu akılda tutuldu ve halefleri tarafından daha sonra hayata geçirildi.
Sonraki yıllar ve ölüm
Basilica di Santa Maria Maggiore’deki Gian Lorenzo Bernini Mezarı
Bernini, 82 yaşında felç sonucu ölümünün sadece iki hafta öncesine kadar fiziksel ve zihinsel olarak güçlü ve aktif kaldı.
Hayatının son döneminde gerek Bernini’nin yaşının ilerlemiş olması, gerekse o dönemki koşullar dolayısıyla Bernini Papalık tarafından eskisi kadar destek görmedi.
Bernini’nin hayatının son döneminde Papalığa getirilen X Clement ve XI Innocent, Bernini’ye yakın durmuyorlardı. (Zaten finansal krizler vardı ve yeni eserler istenmiyordu)
Son işleri
Bernini son iki yılında İsa’nın Roma San Sebastiano fuori le Mura Bazilikası’ndaki büstünü tamamladı. Sebastian and the Emperor heykelinin bitimine de yardımcı oldu.
Ölümü
Bernini 28 Kasım 1680’de evinde öldü ve basit şaşaadan uzak süslenmemiş aile tabutu içinde Basilica di Santa Maria Maggiore’de, küçük bir merasimle gömüldü. Merasim küçüktü ama Bernini ve Roma ‘ya kattığı eserler bugün büyük şekilde hala sanatseverlerin gözdesi.
Öğrencisi Ludovico Gimignani tarafından 1670 dolaylarında tek bir eskiz taslağı ile belgelenmiş haliyle ayrıntılı bir mezar anıtı planlanmış olsa da bu inşa edilmedi.
Bernini, doğumunun yıldönümünde, Via della Mercede – 11 adresindeki evinin (bugün hala mevcuttur) yüzüne basit bir plaket ve küçük bir büst takıldı: “Burada bir sanat egemenliği olan Gian Lorenzo Bernini yaşadı ve öldü.”
Kişisel yaşam
Bernini 1630’larda Costanza adında evli bir kadınla (atölye asistanının eşi Bonarelli olarak da adlandırılan Matteo Bonucelli) bir ilişki yaşamıştı. Kadın daha sonra Bernini’nin küçük kardeşi Luigi ile bir ilişki yaşadı. Gian Lorenzo, bunu öğrendiğinde Luigi’yi Roma sokaklarında ve Santa Maria Maggiore bazilikasında kovalayarak hayatını tehdit etti.
Costanza’yı cezalandırmak için Bernini bir hizmetçinin Costanza’nın evine gitmesini sağladı, burada hizmetçi yüzünü bir jiletle birkaç kez kesti. Hizmetçi de Costanza da hapse atıldı. Bernini’nin kendisi de suçu sabit olmasına rağmen papa tarafından temize çıkarıldı.
Evliliği
Kısa bir süre sonra, 1639 Mayıs’ında kırk bir yaşındayken Bernini, yirmi iki yaşındaki bir Roman kadın olan Caterina Tezio ile Papa Urban’ın emriyle evlendi.
En küçük oğlu Domenico Bernini de dahil olmak üzere on bir çocuğu oldu. Domenico babasının hayatını yazdı. Bernini ile ilgili en güçlü kaynak oğlunun yazdığı bu eserdir.
Bernini ve Çeşmeler
Barok’un dekoratif dinamizmine sadık kalarak, Bernini’nin en yetenekli kreasyonları arasında, hem bayındırlık işleri hem de papalık anıtları olan Roma çeşmeleri vardı. Çeşmeleri arasında Fontana delle Api, Fontana del Tritone ve Piazza Navona’daki Dört Nehir Çeşmesi bulunmaktadır.
Lizbon’daki Bernini Çeşmesi
Roma dışından da siparişler alan Bernini’nnin bir eseri de Lizbondadır. 1677’de Bernini, Ercole Ferrata ile birlikte Portekizli asilzade’nin Lizbon sarayı – Ericeira Kontu için bir çeşme yapmak için çalıştı. Daha önceki çeşmelerini kopyalayan Bernini, çeşmenin tasarımını sağladı. Ferrata tarafından heykel, bir havza etrafında dört triton Neptün ile çevrelendi.
Bernini ve Resim Sanatı
Bernini, Floransalı ressam Cigoli’nin stüdyosunda ek eğitimin yanı sıra, babası Pietro’nun rehberliğinde erken ergenlik döneminde başlayan sanatsal eğitiminin normal bir parçası olarak resim eğitimi alacaktı. Bernini, çoğunlukla 1620’lerin ve 30’ların on yıllarında en az 150 tuvali tamamladı, ancak şu anda elimizde güvenle atfedilebilecek 35-40’tan fazla hayatta kalan resim yok.
Çalışmaları hemen büyük koleksiyoncular tarafından arandı. Bernini’nin çizimlerine gelince, yaklaşık 300 kişi hala var; ancak bu, yaşamı boyunca yaratacağı çizimlerin küçük bir yüzdesidir; bunlar arasında büyük heykel veya mimari komisyonlarla ilgili hızlı çizimler, patronlarına ve aristokrat arkadaşlarına hediye olarak verilen sunum çizimleri ve tamamen bitmiş portreler vs var.
Bernini’yi anmak
Ancak şimdi yirmi birinci yüzyılda Bernini ve Bernini’nin Barok’u hem eleştirel hem de popüler bir tartışma konusu olarak yehiden ele alındı.
1998’de doğumunun 400. Yıl dönümünden bu yana, çalışmaları tüm yönleri ile birlikte ele alınmakta özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika olmak üzere, dünya çapında, çalışmaları, hayatı ve etkisi hakkında bilgilerimizi genişleten çok sayıda Bernini sergisi yapıldı.
İtalyan Liretinde Bernini
Yirminci yüzyılın sonlarında, Bernini 1980’lerde ve 90’larda Banca d’Italia’nın 50.000 liret banknotunun önüne basıldı.
Bernini’nin kalıcı itibarının bir başka olağanüstü işareti, mimar IM Pei’nin, Louvre Müzesi’ne giriş plazasının büyük modernist yeniden tasarımındaki tek süs öğesi olarak Kral Louis XIV Binicilik heykelinin öncülüğüne güzel yapılmış bir kopya yerleştirme kararında geldi. 1989’da büyük beğeni topladı ve dev Louvre Piramidi ile yan yana.
Melekler ve Şeytanlar Filmi ve Bernini
2000 yılında en çok satan roman yazarı Dan Brown , Bernini’yi ve birkaç Roma eserini politik gerilim filmi Angels & Demons’un merkezi haline getirirken, pek çok kişi belki de Bernini ismini ilk defa duyuyordu. Bernini eserlerini filmde tek tek görme şansı oldu. İngiliz romancı Iain Pears kayıp Bernini’yi en çok satan cinayet gizemini konu alan kitabının merkezi yaptı.
Bernini ve Roma yazımız burada sona ererken Otobüsle Avrupa Turumuz sırasında Bernini’ye ait eserler tanıtılarak bu eserler gezdirilecektir.
Türkiye’nin en ekonomik, en eğlenceli, en kapsamlı, en heyecanlı Otobüsle Avrupa Turları: Haydi Avrupa’ya!
Yararlı linkler:
Avrupa Turlarımız ile ilgili gerçek bir deneyim yazısı okumak için Avrupa Turu Tavsiye yazımızı okuyunuz…
Sitemizde diğer yazıları okumak için blog.haydiavrupaya.com sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Roma hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak için sitemizi ziyaret ediniz. haydiavrupaya.com
Bernini ve Roma heykeller:
Haydi Avrupaya
Baştanbaşa Otobüsle Avrupa Turu - Kuzey Avrupa ve İskandinav turu - Orta Avrupa ve Balkan Turu. Ankara İstanbul ve İzmir çıkışlı Otobüsle Avrupa Turları